Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İklim Değişikliği Afet Yönetimi (İDAY) projesi kapsamında iklim değişikliğinin Türkiye’yi 2100 yılına kadar nasıl etkileyeceğini gösteren haritalar hazırladı.
AFAD, 2020’de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen İDAY projesini başlattı.
Proje ile iklim değişikliğinin neden olabileceği afetlere ilişkin riskleri belirlemek, kayıpları azaltmak ve riskleri yönetmek için AFAD’ın ve pilot illerin kapasitesinin geliştirilmesi hedeflendi. Almanya, İtalya ve İspanya’daki konuya ilişkin uygulamaların incelendiği çalışma ziyaretleri düzenlendi.
Proje kapsamında, AFAD personeli eğitildi, risk analizleri yapıldı, uyum planları geliştirildi ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yürütüldü.
AFAD’da afet risk azaltma çalışmaları
AFAD Proje Yönetim Ofisi Başkanı Betül Kurada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İDAY projesi ile Antalya ve Trabzon’da iklim uyum planları hazırlandığını belirtti.
Projenin 3 milyon avroluk bütçesinin yüzde 85’inin Avrupa Birliği tarafından karşılandığını söyleyen Kurada, 4 yıllık süreçte eğitimler verildiğini, iklim değişikliği projeksiyon haritaları hazırlandığını ve çalışmalar yapıldığını ve bireysel farkındalığı geliştirmeyi hedeflediklerini anlattı.
Kurada, sel, heyelan, çığ gibi afetlerin iklim değişikliği kaynaklı afetler olduğunu ifade ederek, “AFAD’ı her zaman müdahale anlamında ekranlarda görüyoruz. Çünkü insanın yardıma ihtiyacı olduğu her noktada AFAD var. AFAD’ın vurgulamak istediği bir nokta da afet risk azaltma çalışmaları.” dedi.
Risk ölçümü ve analiz çalışmalarında geçmiş yıllardaki verilerin incelenmesi sonucu, Türkiye’nin 2100 yılına kadar iklim değişikliği haritalarının hazırlandığına dikkati çeken Kurada, “Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında ve bu haritalar bizim çok ciddi önlemler almamız gerektiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Kurada, bu haritalarda iklim değişikliğiyle yaşanacak değişimlerin görülebildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“Bu harita afet bazında hazırlandı ve ülke geneli için soğuk hava dalgasında azalış ve sıcak hava dalgasında bir artış bekliyoruz. Önlem alınmadığı takdirde bu durum afetlerin şiddetini ve sıklığını artırmasının yanı sıra tarım ile hayvancılık gibi birçok alanı etkileyecek. Tabii ki kuraklıkta bir artış var ama bu artışın daha düşük seviyelerde tutulmasını sağlayabiliriz. Önlem alındığı takdirde kötü senaryoya geçmemiz söz konusu olmayabilir ve daha düzgün bir hayat yaşanabilir.”
“2100’e sözümüz var”
Bu projenin tamamlanışının aynı zamanda bir başlangıç olduğuna da değinen Kurada, “2100’de bizi neler bekliyor biliyoruz. Bunu herkese duyurmak istiyoruz. Hem bireysel hem de toplumsal önlemler aldırmak istiyoruz.” dedi.
Kurada, kötümser senaryoya göre, bu yıl doğan bir bebeğin 2100 yılında kıtlık ve susuzluğun olduğu, dışarı çıkamadığı bir dönemde yaşayabileceğine işaret ederek, “Ama biz bugünden önlem alırsak, bugünden iklim uyum eylem planlarımızı harekete geçirirsek, bireysel önlemler alırsak bunu engelleyebiliriz.” dedi.
Afetleri önleme ve risk azaltma amaçlı kısa ve uzun vadeli iklim uyum planları hazırladıklarını söyleyen Kurada, projenin kapanış programının ise yarın AFAD’da düzenleneceğini bildirdi.